Anne
Islak solukların vuslat muştusu
Eser burcu burcu öp beni anne
İffet deryasından nergis kokusu
Şükür sağnak sağnak öp beni anne
Vuslat kokusunun şuh ahengiyle
Ölümsüz güftenin ana rengiyle
Sen bebek bakışlım sen solmayan gül
Sende cennet anne buyurdu Resul
Düşündüm sabrını bu ne tahammül
Sabır üfül üfül öp beni anne
Belki de bir mücrim bahtı karayım
Azıcık nefeslen yüzüm süreyim
Her seher yüzünde nur hilallenir
Efkârlı nağmende şefkat tüllenir
Fecir şaha kalkar sema güllenir
Zikir perde perde öp beni anne
Duan fersah fersah gelir dengiyle
Annelik hakkıyla kul mihengiyle
Ruhumun bahçesi gönlümün gülü
Hakkın emaneti sevdamın tülü
Yaşmağı zümrütten vefa örtülü
Tekbir beste beste öp beni anne
Titrek bakışınla dur yalvarayım
Bin sırtıma anne O’na varayım
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
___________________________________
Korkuyorum Ana
Çoraplarını giydiriyorum cennetliklerine
Gözlüklerini ilaçlarını terliklerini
Asıyorum kuyumcu hediyesi
Eşantiyon çantaya
Kâr etmiyor ne söylesem
Gözleri solgun bakışı ağlamaklı
Duvarlar tutacağı omuzum bastonu
Öylesine yürüyor
Tevekküle yaslanarak
Yüzünü yüzüme dikiyor bulut gibi arada
Islatıyor duygularımı ve
Usulca kaçıyorum
Gözlerinden
Anam böyle miydi hâlbuki
Kaybolabilsem yüreğinde alabildiğince
Ah anam hislerimin
Cankurtaranı
Korkuyorum âniden hoşçakal diyeceğinden
Seccadenin öksüzlüğü korkutuyor
Yokluğundan korkuyorum
Anam
Ömer Ekinci Micingirt
______________________________________
Anamın Gözyaşları
Seksenlik gücenişi titretiyor bu sefer
Tespihin taneleri ebâbil’in taşları
Kimse takdir edemez derdi Eyüp’ten beter
Döner evin içinde kavrulur gözyaşları
Yorgun ıstırapları suskunluğuna yazdım
Dertli yazgılarıyla itidalden ayrılmaz
İhtiyarlık içinde kalbi koruyamazdım
Mütevâzı yakarış müstâkimden ayrılmaz
Sükûnetle bakıştık takva tevekkülü tam
Yaş vardı yaşmağında tertemiz hakikatli
Hayatımın lambası yumuşak huylu anam
Bir şeyler söylüyordu derin sözler dikkatli
Ömer Ekinci Micingirt
______________________________________
Efem
Bebek kokusuyla bakıyor annem
Efsunlu gözlerle bir şeyler sordu
Gül kokan tespihi yanakları nem
Sükûta sığınıp hû hû diyordu
Keder hüzünlerim annemden nişân
Derin bir âh çekti dağları aşan
Annem hep secde der ben hep perişan
Dudak uğultusu çok derdi vardı
Babamı sormayın hafızdır efem
Kur’ânsız bir günü vardır diyemem
Nasihati fıtrat ifâdesi gem
Sanki yıkılmaz bir dağ sonsuz diyârdı
Efe: Anadolu’da hafızlıkla ilgili zatlara efe denir..Babam güzel Kurân okuduğu için köylüler efe derlerdi.
Ömer Ekinci Micingirt
--------------------------------------------------------------------------------
Ana
Bir şiir yazdım ana bir de seni düşündüm
Uzun barak havası, aşkın kalbini delen
Çığlık yaka yakaya, bağırdıkça bağırdım
Ben neden böyle ana, neden böyle ben hâlen
Bir şiir yazdım ana birde seni düşündüm
Çığlık yaka yakaya, bağırdıkça bağırdım
Hangi karanlıklarda, kirli yüzler hoş durur
Körlerin aynasında oldum atsız kahraman
Şu şâir sokağına şiir beni koşturur
Oysa elimde kalan bir çürük tahtırevan
Hangi karanlıklarda, kirli yüzler hoş durur
Şu şâir sokağına şiir beni koşturur
Hem bana bakma öyle, sözlerin tutuyorum
Vezin yıkık söz bozuk, yürüyorum kendimce
Ana, ömrüne gurban, sanma unutuyorum
Yaşmağın öpüyorum hayalime gelince
Hem bana bakma öyle, sözlerin tutuyorum
Ana, ömrüne gurban, sanma unutuyorum…
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
_________________________________
Ana
Sen yuvamsın sen duamsın sen nefes
Nur yüzü yaşmaklım gelişen kurban
Sen yârımsın sen varımsın sen herkes
Hüzünle yaşını silişen kurban
Sen vatansın sen bayraksın sen toprak
Sen poyrazsın sen güneşsin sen mehtap
Sen seccadem sen imamsın sen mihrap
Şevk ile namazı kılışan kurban
Sen sevgilim sen leylamsın sen bebek
Sende cennet üfül üfül rengârenk
Sen Firdevs’in sen hurisin sen melek
Tefekkür kuşanıp dalışan kurban
Sen zikirsin sen şükürsün sen huzur
Sen ümitsin sen duamsın sen de nur
Sen nezaket sen iffetsin sen sürur
Şefkatin rengine gülüşen kurban
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
_______________________________
Ana Sen
Hıçkırıklarımın sebebi sensin
Bendeki leyla sen aslı’da sensin
Kapıldım poyraza ne dense densin
Yemyeşil yayla sen süslü de sensin
Sen hem şefkat suyu dağda türkümsün
İdrakte pervazım şuûr hırkamsın
Kokun cennet tadı ziynet farkımsın
Ölümsüz sevda sen yaslı da sensin
Seninle her zaman senin hiçinde
Körkütük gibiyim başka biçimde
Kaybetmek tek korkum azap içimde
En büyük paha sen misli de sensin
Bendeki ağrılar sende hep yara
Cennet gölge oldu senli dallara
Uzat ayakların vuslattır yâr’e
Mis kokan hüzün sen hislide sensin
Duâ ötesini kimse bilemez
Senli yazgılarım sensiz gülemez
Aşkım sen sevgi sen sensiz olamaz
En nezih ahenk sen faslı da sensin
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
___________________________________
İhtiyarlıklar
Gençlik süslü hiledir
Ölüme hamiledir
Ölmez denen varlıklar
Nurlu ihtiyarlıklar
Gezişleri duâ nur
Ne sevimli bir huzur
Efsunlu buğu buğu
Şu anamın soluğu
Duygulandım bin bir renk
Babamda aynı âhenk
Gam kasavet unuttum
Öptüm elinden tuttum
Ömer Ekinci Micingirt
_______________________
Anam
Yetiş hüsnü niyetle
Her can muhtaç anaya
Kucakladım ümitle
Sığındım o manaya
“Ana gibi yar olmaz”
Niçin, sonsuz aşk gerek
Onsuz cennet verilmez
Üç beş göz yaş dökerek
Hoş eyle der Yaradan
El ele ve diz dize
Cürmüm çıkar karadan
Bırakma nefsimize
Anam yüzü masmavi
Renk renk Firdevs bestesi
Yürüyen bu semavi
Bizim köşkün kubbesi
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
_____________________________
Anne Yâr
Hep alnın beş olsun dediyse annem
Değmeyin keyfime efsun boyu hem
Kimse ulaşamaz ondaki aşka
Anne zor sevdadır anne bambaşka
Amelin eş olsun dediyse annem
Vuslattaki sevda çaylardaki dem
Melekler düşemez ondaki aşka
Anne mor sevdadır anne bambaşka
Gözünde yaş olsun dediyse annem
Duâ fısıltısı kırışıklar nem
İdrâk yetişemez ondaki aşka
Anne nur sevdadır anne bambaşka
Helâl\’ı hoş olsun dediyse annem
Duydum duyanlara yoktur cehennem
Mecnun Leylâ denmez ondaki aşka
Anne yâr sevdadır anne bambaşka
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
_____________________________
Okşa
Ah annecik âh anam
Öldürecek bu sancı
Sarıl nurlu bir tanem
Öp zor günüm ilacı
Gözyaşın çiğ tanesi
Duânın çığlık sesi
Sabrın çilehanesi
Bakışların ne acı
Gün ateş-i sûzan der
Tevekkül say kaç eder
Oğulcuğun derbeder
Okşa başımın tacı
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bizim Kadınlar
Bir başak gibi rengârenk fasıl fasıl
Gözbebeklerine bakınca yüreklere hükmeden
Öfkesiz mahzun ve şefkat pınarı
Erzurum’da Nene Hatun
Yanık kışlada Kara Fatma
Yağmur gibi yağar
Mücahit yüreklere
Mecnuna Leyla, yuvaya eş
Duada anne katığımda aş
Elâ maviliklerde hüzün
İyi günde yâren
Kötü günde saran
Yol, yoldaş bitimsiz
Sevda
Gözyaşında demlenen ötenin ahengiyle
Bakışları kusursuz
Kutsalların fevkinde
Bizim kadınlar
Kadın
Kalbim karım, hep varım
Yârim gözyaşlarım
Çığlıklarım
Gözleri mühürlüm
Dinmeyen sızım, eskimez kavgam
Ambarda eleğim sırtımda yeleğim
Firdevs’te meleğim
Elim ayağım yüzüm bahar kışım yazım
Ümidim öfkem çoğum azım
Kızım annem kardeşim
Alın yazım dua pınarım
Yoldaşım, sevgilim, sırdaşım her şeyim
Bir de kadın var
Bakışında umutsuzluk
Tarlada işçi, evde aşçı sırtında sopa karnında sıpa
Küfeler dolusu dert yükü,
Ne yavuklu diyeni, ne ahbabı ne yeğeni
Varoşlarda nedametli, burjuvada pek heybetli
Caddelerde ağlamaklı, şafakta namlu gibi
Canım anam nidası
Ve peşinde haydutlar
Ah güzelim kadınlar bakışları zümrütten
Kimi iffetten şalvar kimi yemeni giyer
Şefkatiyle yıkayan duasıyla bezeyen
Gâh yaşmaklı anadır,
Gâh isimsiz kahraman
Bizim kadınlar
Ömer Ekinci Micingirt
____________________________________
Ana
Gördüm ki tek sadık yârendir ana
Güftesi ses verir iki cihana.
Micingirt
__________________________________________
Analar
Hak rızâsı kalbimdeki tek tasa
Biri gelip günahıma ağlasa
Cennet bize bilmem helâl olur mu
Anaların duâları olmasa
Songüzün karakış ilaçların nem
Ne kadar gözyaşı defnettin annem
Parmakların titrer yaşın silerken
Acımasızların canı cehennem
Cenneti kokusu annemde else
Efkârla öperim rüyâma gelse
Öperim her dâim geçer efkârım
Efkâr cennet olur gözyaşım silse
Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________
Ah
Seni kime anlatsam, kim ne anlar âh ana!
Öksüz yığınlar hasret şefkat pişen tavana.
Yaratıklar içinde, yeri dolmayacak yâr;
Marifet kokusunu fark edenler bahtiyar.
Ömer Ekinci Micingirt
-----------------------------------------------------------------------
İBRETLİK DİYALOG - BABA İLE OĞUL
"Baba : Evladım seni çok göresim geldi, nerelerdesin?
Evlat : Baba çok işim var..
—–
Baba : Evladım seni arıyorum, ama ulaşamıyorum.
Evlat : Baba toplantılarım var.
—–
Baba : Evladım seni bugün yemeğe bekliyoruz.
Evlat : Baba arkadaşlarla önceden yaptığımız bir program var.
—–
Baba : Evladım bir sesini duyayım dedim.
Evlat : Babacığım şimdi kapatmak zorundayım, ben seni ararım.
—–
Baba : Evladım seni ne zaman göreceğiz?
Evlat : Baba çok işim var, bir ara uğrarım.
—–
Baba : Evladım dün gece rüyalarıma girdin, iyi misin?
Evlat : İyiyim baba iyiyim.. Şimdi araba kullanıyorum, seni sonra ararım..
—–
Baba : Evladım ne zaman arasam işin var, yoğunsun, seni çok özledim, ne zaman görüşeceğiz?
Evlat : OF BABA YAAA!!!
Bir zaman sonra evlat babasına telefon eder… Telefonu açan babasının komşusudur
Evlat : Babamla görüşeceğim, çok işim var, gelemeyeceğimi söyleyecektim..
Komşu : Babanız dün gece vefat etti, son sözleri de “Evladım şimdi iş toplantısındadır, onu rahatsız etmeyin, beni toprağa siz verin” oldu!..."
Bu duruma Mevla bizleri düşürmesin kardeşler...
----------------------------------------------------------
Baba
Seninle yedi iklim sevdalar kuşanırım
Kovalar rüyâları seninle uyanırım
Rüyalarda Micingirt dağları sanki ağlar
Nerede muhkem mâzi ağıt beynimde çağlar
Şiirlere sığmaz ki o günler rüyâ baba
Depreşti kederlerim düştüm hayhuya baba
Sensin benim mehtabım sen ışığım lambamsın
Micingirt’in hafızı yorgun çınar babamsın
Değirmen heybe tarla yetim sensiz kimsesiz
Ne artık Hacı Hedis ne de Semih ne de biz
Çaresizlik bendeki hasret sesi yaz ha yaz
Sen varsın eski toprak sakalların bembeyaz
Ya uğurlayan dostlar mezâr İnkaya baba
Bulutlandı gözlerim döndüm sılâya baba
Seherde âşk duyulur, öptüm şükrettim baba
Aşk serptin fecirlere sen hep zikrettin baba
Ayrılık bana mahşer, senle doluyum yine
Endişeler dokunur vâktimin en yerine
Sen bükülmez sadakat sıdkı hâl ile verdin
Telkin ederdin hakkı Hakkın rızası derdin
Arşa yükselen duam gönlümde hep şadımsın
Lapa lapa bereket sevincim feryadımsın
Şükür burdasın varsın sevinçten ne yapayım
Uzat nasırlı eli, tekrar tekrar öpeyim
Ömer Ekinci Micingirt
Babam H.Coşkun Ekinci’nin ellerinden öper tüm babalara hürmetler sunarım
iletişim : https://www.islam.info.tr/forums/members/omerekincimicingirt.32802/
Islak solukların vuslat muştusu
Eser burcu burcu öp beni anne
İffet deryasından nergis kokusu
Şükür sağnak sağnak öp beni anne
Vuslat kokusunun şuh ahengiyle
Ölümsüz güftenin ana rengiyle
Sen bebek bakışlım sen solmayan gül
Sende cennet anne buyurdu Resul
Düşündüm sabrını bu ne tahammül
Sabır üfül üfül öp beni anne
Belki de bir mücrim bahtı karayım
Azıcık nefeslen yüzüm süreyim
Her seher yüzünde nur hilallenir
Efkârlı nağmende şefkat tüllenir
Fecir şaha kalkar sema güllenir
Zikir perde perde öp beni anne
Duan fersah fersah gelir dengiyle
Annelik hakkıyla kul mihengiyle
Ruhumun bahçesi gönlümün gülü
Hakkın emaneti sevdamın tülü
Yaşmağı zümrütten vefa örtülü
Tekbir beste beste öp beni anne
Titrek bakışınla dur yalvarayım
Bin sırtıma anne O’na varayım
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
___________________________________
Korkuyorum Ana
Çoraplarını giydiriyorum cennetliklerine
Gözlüklerini ilaçlarını terliklerini
Asıyorum kuyumcu hediyesi
Eşantiyon çantaya
Kâr etmiyor ne söylesem
Gözleri solgun bakışı ağlamaklı
Duvarlar tutacağı omuzum bastonu
Öylesine yürüyor
Tevekküle yaslanarak
Yüzünü yüzüme dikiyor bulut gibi arada
Islatıyor duygularımı ve
Usulca kaçıyorum
Gözlerinden
Anam böyle miydi hâlbuki
Kaybolabilsem yüreğinde alabildiğince
Ah anam hislerimin
Cankurtaranı
Korkuyorum âniden hoşçakal diyeceğinden
Seccadenin öksüzlüğü korkutuyor
Yokluğundan korkuyorum
Anam
Ömer Ekinci Micingirt
______________________________________
Anamın Gözyaşları
Seksenlik gücenişi titretiyor bu sefer
Tespihin taneleri ebâbil’in taşları
Kimse takdir edemez derdi Eyüp’ten beter
Döner evin içinde kavrulur gözyaşları
Yorgun ıstırapları suskunluğuna yazdım
Dertli yazgılarıyla itidalden ayrılmaz
İhtiyarlık içinde kalbi koruyamazdım
Mütevâzı yakarış müstâkimden ayrılmaz
Sükûnetle bakıştık takva tevekkülü tam
Yaş vardı yaşmağında tertemiz hakikatli
Hayatımın lambası yumuşak huylu anam
Bir şeyler söylüyordu derin sözler dikkatli
Ömer Ekinci Micingirt
______________________________________
Efem
Bebek kokusuyla bakıyor annem
Efsunlu gözlerle bir şeyler sordu
Gül kokan tespihi yanakları nem
Sükûta sığınıp hû hû diyordu
Keder hüzünlerim annemden nişân
Derin bir âh çekti dağları aşan
Annem hep secde der ben hep perişan
Dudak uğultusu çok derdi vardı
Babamı sormayın hafızdır efem
Kur’ânsız bir günü vardır diyemem
Nasihati fıtrat ifâdesi gem
Sanki yıkılmaz bir dağ sonsuz diyârdı
Efe: Anadolu’da hafızlıkla ilgili zatlara efe denir..Babam güzel Kurân okuduğu için köylüler efe derlerdi.
Ömer Ekinci Micingirt
--------------------------------------------------------------------------------
Ana
Bir şiir yazdım ana bir de seni düşündüm
Uzun barak havası, aşkın kalbini delen
Çığlık yaka yakaya, bağırdıkça bağırdım
Ben neden böyle ana, neden böyle ben hâlen
Bir şiir yazdım ana birde seni düşündüm
Çığlık yaka yakaya, bağırdıkça bağırdım
Hangi karanlıklarda, kirli yüzler hoş durur
Körlerin aynasında oldum atsız kahraman
Şu şâir sokağına şiir beni koşturur
Oysa elimde kalan bir çürük tahtırevan
Hangi karanlıklarda, kirli yüzler hoş durur
Şu şâir sokağına şiir beni koşturur
Hem bana bakma öyle, sözlerin tutuyorum
Vezin yıkık söz bozuk, yürüyorum kendimce
Ana, ömrüne gurban, sanma unutuyorum
Yaşmağın öpüyorum hayalime gelince
Hem bana bakma öyle, sözlerin tutuyorum
Ana, ömrüne gurban, sanma unutuyorum…
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
_________________________________
Ana
Sen yuvamsın sen duamsın sen nefes
Nur yüzü yaşmaklım gelişen kurban
Sen yârımsın sen varımsın sen herkes
Hüzünle yaşını silişen kurban
Sen vatansın sen bayraksın sen toprak
Sen poyrazsın sen güneşsin sen mehtap
Sen seccadem sen imamsın sen mihrap
Şevk ile namazı kılışan kurban
Sen sevgilim sen leylamsın sen bebek
Sende cennet üfül üfül rengârenk
Sen Firdevs’in sen hurisin sen melek
Tefekkür kuşanıp dalışan kurban
Sen zikirsin sen şükürsün sen huzur
Sen ümitsin sen duamsın sen de nur
Sen nezaket sen iffetsin sen sürur
Şefkatin rengine gülüşen kurban
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
_______________________________
Ana Sen
Hıçkırıklarımın sebebi sensin
Bendeki leyla sen aslı’da sensin
Kapıldım poyraza ne dense densin
Yemyeşil yayla sen süslü de sensin
Sen hem şefkat suyu dağda türkümsün
İdrakte pervazım şuûr hırkamsın
Kokun cennet tadı ziynet farkımsın
Ölümsüz sevda sen yaslı da sensin
Seninle her zaman senin hiçinde
Körkütük gibiyim başka biçimde
Kaybetmek tek korkum azap içimde
En büyük paha sen misli de sensin
Bendeki ağrılar sende hep yara
Cennet gölge oldu senli dallara
Uzat ayakların vuslattır yâr’e
Mis kokan hüzün sen hislide sensin
Duâ ötesini kimse bilemez
Senli yazgılarım sensiz gülemez
Aşkım sen sevgi sen sensiz olamaz
En nezih ahenk sen faslı da sensin
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
___________________________________
İhtiyarlıklar
Gençlik süslü hiledir
Ölüme hamiledir
Ölmez denen varlıklar
Nurlu ihtiyarlıklar
Gezişleri duâ nur
Ne sevimli bir huzur
Efsunlu buğu buğu
Şu anamın soluğu
Duygulandım bin bir renk
Babamda aynı âhenk
Gam kasavet unuttum
Öptüm elinden tuttum
Ömer Ekinci Micingirt
_______________________
Anam
Yetiş hüsnü niyetle
Her can muhtaç anaya
Kucakladım ümitle
Sığındım o manaya
“Ana gibi yar olmaz”
Niçin, sonsuz aşk gerek
Onsuz cennet verilmez
Üç beş göz yaş dökerek
Hoş eyle der Yaradan
El ele ve diz dize
Cürmüm çıkar karadan
Bırakma nefsimize
Anam yüzü masmavi
Renk renk Firdevs bestesi
Yürüyen bu semavi
Bizim köşkün kubbesi
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
_____________________________
Anne Yâr
Hep alnın beş olsun dediyse annem
Değmeyin keyfime efsun boyu hem
Kimse ulaşamaz ondaki aşka
Anne zor sevdadır anne bambaşka
Amelin eş olsun dediyse annem
Vuslattaki sevda çaylardaki dem
Melekler düşemez ondaki aşka
Anne mor sevdadır anne bambaşka
Gözünde yaş olsun dediyse annem
Duâ fısıltısı kırışıklar nem
İdrâk yetişemez ondaki aşka
Anne nur sevdadır anne bambaşka
Helâl\’ı hoş olsun dediyse annem
Duydum duyanlara yoktur cehennem
Mecnun Leylâ denmez ondaki aşka
Anne yâr sevdadır anne bambaşka
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
_____________________________
Okşa
Ah annecik âh anam
Öldürecek bu sancı
Sarıl nurlu bir tanem
Öp zor günüm ilacı
Gözyaşın çiğ tanesi
Duânın çığlık sesi
Sabrın çilehanesi
Bakışların ne acı
Gün ateş-i sûzan der
Tevekkül say kaç eder
Oğulcuğun derbeder
Okşa başımın tacı
Ömer Ekinci Micingirt
________________________________________
Bizim Kadınlar
Bir başak gibi rengârenk fasıl fasıl
Gözbebeklerine bakınca yüreklere hükmeden
Öfkesiz mahzun ve şefkat pınarı
Erzurum’da Nene Hatun
Yanık kışlada Kara Fatma
Yağmur gibi yağar
Mücahit yüreklere
Mecnuna Leyla, yuvaya eş
Duada anne katığımda aş
Elâ maviliklerde hüzün
İyi günde yâren
Kötü günde saran
Yol, yoldaş bitimsiz
Sevda
Gözyaşında demlenen ötenin ahengiyle
Bakışları kusursuz
Kutsalların fevkinde
Bizim kadınlar
Kadın
Kalbim karım, hep varım
Yârim gözyaşlarım
Çığlıklarım
Gözleri mühürlüm
Dinmeyen sızım, eskimez kavgam
Ambarda eleğim sırtımda yeleğim
Firdevs’te meleğim
Elim ayağım yüzüm bahar kışım yazım
Ümidim öfkem çoğum azım
Kızım annem kardeşim
Alın yazım dua pınarım
Yoldaşım, sevgilim, sırdaşım her şeyim
Bir de kadın var
Bakışında umutsuzluk
Tarlada işçi, evde aşçı sırtında sopa karnında sıpa
Küfeler dolusu dert yükü,
Ne yavuklu diyeni, ne ahbabı ne yeğeni
Varoşlarda nedametli, burjuvada pek heybetli
Caddelerde ağlamaklı, şafakta namlu gibi
Canım anam nidası
Ve peşinde haydutlar
Ah güzelim kadınlar bakışları zümrütten
Kimi iffetten şalvar kimi yemeni giyer
Şefkatiyle yıkayan duasıyla bezeyen
Gâh yaşmaklı anadır,
Gâh isimsiz kahraman
Bizim kadınlar
Ömer Ekinci Micingirt
____________________________________
Ana
Gördüm ki tek sadık yârendir ana
Güftesi ses verir iki cihana.
Micingirt
__________________________________________
Analar
Hak rızâsı kalbimdeki tek tasa
Biri gelip günahıma ağlasa
Cennet bize bilmem helâl olur mu
Anaların duâları olmasa
Songüzün karakış ilaçların nem
Ne kadar gözyaşı defnettin annem
Parmakların titrer yaşın silerken
Acımasızların canı cehennem
Cenneti kokusu annemde else
Efkârla öperim rüyâma gelse
Öperim her dâim geçer efkârım
Efkâr cennet olur gözyaşım silse
Ömer Ekinci Micingirt
__________________________________
Ah
Seni kime anlatsam, kim ne anlar âh ana!
Öksüz yığınlar hasret şefkat pişen tavana.
Yaratıklar içinde, yeri dolmayacak yâr;
Marifet kokusunu fark edenler bahtiyar.
Ömer Ekinci Micingirt
-----------------------------------------------------------------------
İBRETLİK DİYALOG - BABA İLE OĞUL
"Baba : Evladım seni çok göresim geldi, nerelerdesin?
Evlat : Baba çok işim var..
—–
Baba : Evladım seni arıyorum, ama ulaşamıyorum.
Evlat : Baba toplantılarım var.
—–
Baba : Evladım seni bugün yemeğe bekliyoruz.
Evlat : Baba arkadaşlarla önceden yaptığımız bir program var.
—–
Baba : Evladım bir sesini duyayım dedim.
Evlat : Babacığım şimdi kapatmak zorundayım, ben seni ararım.
—–
Baba : Evladım seni ne zaman göreceğiz?
Evlat : Baba çok işim var, bir ara uğrarım.
—–
Baba : Evladım dün gece rüyalarıma girdin, iyi misin?
Evlat : İyiyim baba iyiyim.. Şimdi araba kullanıyorum, seni sonra ararım..
—–
Baba : Evladım ne zaman arasam işin var, yoğunsun, seni çok özledim, ne zaman görüşeceğiz?
Evlat : OF BABA YAAA!!!
Bir zaman sonra evlat babasına telefon eder… Telefonu açan babasının komşusudur
Evlat : Babamla görüşeceğim, çok işim var, gelemeyeceğimi söyleyecektim..
Komşu : Babanız dün gece vefat etti, son sözleri de “Evladım şimdi iş toplantısındadır, onu rahatsız etmeyin, beni toprağa siz verin” oldu!..."
Bu duruma Mevla bizleri düşürmesin kardeşler...
----------------------------------------------------------
Baba
Seninle yedi iklim sevdalar kuşanırım
Kovalar rüyâları seninle uyanırım
Rüyalarda Micingirt dağları sanki ağlar
Nerede muhkem mâzi ağıt beynimde çağlar
Şiirlere sığmaz ki o günler rüyâ baba
Depreşti kederlerim düştüm hayhuya baba
Sensin benim mehtabım sen ışığım lambamsın
Micingirt’in hafızı yorgun çınar babamsın
Değirmen heybe tarla yetim sensiz kimsesiz
Ne artık Hacı Hedis ne de Semih ne de biz
Çaresizlik bendeki hasret sesi yaz ha yaz
Sen varsın eski toprak sakalların bembeyaz
Ya uğurlayan dostlar mezâr İnkaya baba
Bulutlandı gözlerim döndüm sılâya baba
Seherde âşk duyulur, öptüm şükrettim baba
Aşk serptin fecirlere sen hep zikrettin baba
Ayrılık bana mahşer, senle doluyum yine
Endişeler dokunur vâktimin en yerine
Sen bükülmez sadakat sıdkı hâl ile verdin
Telkin ederdin hakkı Hakkın rızası derdin
Arşa yükselen duam gönlümde hep şadımsın
Lapa lapa bereket sevincim feryadımsın
Şükür burdasın varsın sevinçten ne yapayım
Uzat nasırlı eli, tekrar tekrar öpeyim
Ömer Ekinci Micingirt
Babam H.Coşkun Ekinci’nin ellerinden öper tüm babalara hürmetler sunarım
iletişim : https://www.islam.info.tr/forums/members/omerekincimicingirt.32802/
Moderatörün son düzenlenenleri: